idrara çıkma, Gece terlemesi, Özefageal reflü (mide içeriğini
boğaza ve ağıza gelmesi), Uykuda aşırı hareketlilik (özellikle bacaklarda) ve
huzursuzluk, Uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede bozukluk.
Gündüz Belirtileri: Gündüz uykululuk hali, Sabah
yorgun ve dinlenmemiş uyanma, Gündüz uyuklama, Sabah baş ağrısı, Konsantrasyon
bozukluğu, unutkanlık, hafıza kusurları, dikkat azlığı, Sinirlilik, anksiyete,
depresyon gibi psikiyatrik bozukluklar, Cinsel fonksiyon bozuklukları, İlerleyici
kilo alımı veya kilo verememek.
Uyku Testi İle Hastanın Bir Gecelik Uyku Özellikleri
İnceleniyor.
Teşhis için uyku
laboratuvarlarında yapılan uyku testi, horlamanın ve apnenin şiddeti, vücutta
neden olduğu değişiklikler ve bozuklukları tespit etmek adına son derece
önemlidir. Hastanın bir gece yatırılarak incelendiği bu test, tek kişilik
odalarda ve teknisyenler tarafından ilgili kayıtlar yapılarak
gerçekleştiriliyor.
Uyku Apnesi Kilo Vermeyi Engelleyebilir!
Uyku apnesi
tedavisinde apnenin şiddetine göre tedavinin planlanabileceğini belirten Prof.
Dr. Fatma Tülin Kayhan, hafif şiddetli apnede öncelikli olarak hastanın kilo
vermesi ve vücut kitle indeksinin 25’in altına düşürülmesi gerektiğini
belirtiyor ve ekliyor; “Hastalık bazı durumlarda kilo vermeyi engelleyebilir.
Ayrıca alkol kullanımı da hastalığın şiddetini arttırabilir ve hatta ani ölüme
neden olabilir. Uyku ilaçları da alkol benzeri etki gösterdiğinden
uyku ilacı alınması da sakıncalı olabilir” diyor.
Sürekli Basınç Tedavisi;
Hastanın gece ev ortamında
bir solunum destek cihazıyla uyumasıdır. Cihazla uyuma esnasında uykuda solunum
durması önlenir, kan oksijen düzeyleri düzelir ve hasta uyku sürecini tam
olarak geçirir. Bu cihazla basıncı ayarlanabilen bir hava kompresörü
yardımıyla, burundan verilen basınçlı hava ile solunum yolunun daralıp tıkanması
önlenmiş olur.
Ağız İçi Aparey Desteği;
Bu noktada çene problemi
olan kişilerde diş hekimlerince hazırlanan ağız içi apareyler hastalara sınırlı
da olsa yardımcı olabilir.
Doğru Tedavi
İçin İlk Adım Doğru Tanı...
Tanının doğru konulmasının
tedavinin uygun yapılabilmesi için son
derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr.
Fatma Tülin Kayhan; “Hastalığı
anlamak ve doğru tanı koymak tedavi başarısında son derece önemlidir. Horlama, uyku apnesi varlığı, hastalığın
şiddeti, ek hastalık varlığı, kilo ve alışkanlıklar gibi etkenler hastalığın
anlaşılmasında en belirgin özelliklerdir. Uyku apnesi sendromu pek çok
hastalığın karışık ve birlikte olması durumudur. Bu nedenle, nörolojik sebepli
uyku apnelerinin tedavisi nöroloji uzmanı tarafından, göğüs (akciğer)
hastalıklarının neden olduğu apnelerinin tedavisi göğüs hastalıkları uzmanı
tarafından, tıkayıcı (Obstrüktif) uyku apnesinde ise cerrahi tedavi, kulak
burun boğaz uzmanı tarafından yapılmalıdır. Bunun yanında her apne hastasının
ek patolojilerin tesbiti için mutlaka KBB muayenesi yapılmalıdır” diyor.
Horlama ve tıkayıcı uyku apnesinde
en bilinen cerrahi tedavi, klasik küçük dil, yumuşak damak ve bademciklere yönelik
yapılan cerrahi işlemlerdir. Bunun yanı sıra başarısı kanıtlanmayan bir çok
yöntem zamanla terk edilmiş, son yıllarda ise robotik cerrahi uyku apnesi
cerrahi tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.
2009 yılından bu yana
Türkiye’de KBB alanında Robotik Cerrahi girişimlerini başarı ile uygulayan Prof.
Dr. Fatma Tülin Kayhan; “Baş ve boyun bölgesinde kanser cerrahisinden sonra robotun
en sık kullanıldığı alan uyku apnesi cerrahisi olmuştur. Uyku apnesinde çoklu
seviyeli tıkanıklıklar görülmektedir. Bu hastalarda doğru hasta seçimi, doğru
yerlere doğru cerrahi teknik seçimi ve etkili ameliyat yöntemlerini
uygulayarak %80 üzerinde başarıyı
yakalıyoruz. Bu başarı oranlarımız dünyada bildirilen en yüksek başarı oranlarıdır.
Robotik cerrahi ile dışarıdan kesi olmadan dil kökü ve gırtlak bölgesine ulaşıp
burada tıkanma yapan dokuları güvenli ve etkili bir cerrahi ile çıkarılabiliyoruz.
Ayrıca ameliyat sonrası iyileşme
sürecinin daha kısa olması en önemli avantajlardır. Ameliyat sonrası 3. ayda yapılan
uyku testi ve değerlendirmeler ile hastalarımızda başarı sonuç oranlarımız
kanıtlanmıştır” diyor.